NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الْوَهَّابِ
بْنُ نَجْدَةَ
حَدَّثَنَا
شُعَيْبُ
بْنُ
إِسْحَقَ عَنْ
ابْنِ
جُرَيْجٍ
حَدَّثَنَا
أَبُو بَكْرِ
بْنِ
خَلَّادٍ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى
الْمَعْنَى
عَنْ ابْنِ
جُرَيْجٍ
أَخْبَرَنِي
الْحَسَنُ
بْنُ مُسْلِمٍ
عَنْ طَاوُسٍ
عَنْ ابْنِ
عَبَّاسٍ أَنَّ
مُعَاوِيَةَ
بْنَ أَبِي
سُفْيَانَ أَخْبَرَهُ
قَالَ
قَصَّرْتُ
عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
بِمِشْقَصٍ
عَلَى الْمَرْوَةِ
أَوْ
رَأَيْتُهُ
يُقَصِّرُ
عَنْهُ عَلَى
الْمَرْوَةِ
بِمِشْقَصٍ
قَالَ ابْنُ
خَلَّادٍ
إِنَّ
مُعَاوِيَةَ
لَمْ يَذْكُرْ
أَخْبَرَهُ
İbn Abbas'dan rivayet
edildiğine göre Muâviye O'na;
Ben Resûlullah
(s.a.v.)'in saçından (bir kısmını) Merve'de makasla kısalttım-veya-Merve'de
O'nun saçının-makasla kısaltıldığını gördüm demiştir.
İzah:
Buhari, hac;
Müslim,,hac; Ahmedb. Hanbel, IV, 96 98-Nesâî menâsik 183.
(Bu hadisi) ibn Hallad
dediki; Muâviye (Rivayetinde); "Ahbarahû" sözünü zikretmedi.
Bu hadis-i şerif Nesâî'nin rivayetinde "Bir
umre esnasında Resûllullah'ın saçlarını
Merve'de makasla kısalttım" şeklinde geçmektedir. İlim
adamlarının beyânına göre burada kasdedilen umreden maksat, Ci'râne umresidir.
Çünkü Hz. Muâviye bu umre sırasında müslüman olmuştur. Veda Haccında Hz. Nebiin
saçını. Hz. Muâviye'nin kısalttığı iddia edilemeyeceği gibi, hicretin 7.
yılında yapılan kâza umresinde kısalttığı da iddia edilemez. Zira, Hz.
Muâviye'nin o tarihlerde henüz müslüman olmadığı, ancak hicretin 8. yılında
müslüman olduğu bilinmektedir.[Nevevî, Şerhu Müslim, VIII, 231.]
Bu hâdisenin Veda
Haccında olduğunu düşünmek de doğru değildir. Çünkü Hz. Nebi, Veda Haccında
hacc-ı kırana niyet etmişti. Bu hacda Minâ'da tıraş olduğu ve saçlarını Ebû
Talha'mn halka dağıttığı kesinlikle bilinen bir gerçektir.
Ancak Hafız İbn
Hacer'in beyânına göre Hz. Muâviye, aslında Hudeybiye musâlahası ile umretü'1-kazâ
arasında müslüman olmuş, fakat korkusundan müslümanhğım açıklayamamıştı.
Nitekim, İbn Asâkir de, Târih-i Dımaşk'ında bu gerçeği açıkladıktan sonra
şunları söylüyor: "Hz.Nebi, kâza umresi yapmak üzere Mekke'ye gelince
Mekkelilerin pek çoğu Mekke'nin dışına çıkmışlardı. Hz. Muâviye'yi kendi
aralarında göremi-yorlardı. Ashâb-ı kiram da Beyt'i tavaf ediyorlardı. Hz.
Muâviye'nin Hz. Nebiin saçını kısaltmak için Mekke'de kalmış olması ihtimâlden
uzak değildir. İbn.Asâkir'in bu rivayeti ile Müslim'in rivayet ettiği şu
hadis-i şerif arasında da bir çelişki yoktur: "Sa'd b. Ebi Vakkas'a
müta'yı sordum da:
Biz onu yaptık, dedi.
Ve Hz. Muâviye'yi göstererek
Bu, o gün Uruş'ta kâfir
olarak bulunuyordu, dedi.[Müslim, hac]
Bu durum, Hz. Mu'âviye'nin
kâza umresinde müslüman olduğunu ancak fetih gününe kadar müslümanhğım
açıklamayadığını, dolayısıyla Hz. Nebiin saçlarını kâza umresinde kısaltmış
olabileceğini mümkün kılmaktadır.
Her ne kadar Nesâî'de
"Mu'âviye anlatıyor: Beytullah'ı tavaftan ve Safa ile Merve arasında
sa'yettikten sonra Zilhicce'nin ilk on günü içinde yanımda bulunan makasla
Resûlullah'ın saçlarının uçlarını toplayıvermiştim"[Nesâî, menâsik]
anlamında bir hadis-i
şerif varsa da, bu hadis-i şerif, hadis otoriteleri tarafından kabul
edilmemiştir. Çünkü Nebiimiz Veda Haccında Minâ'ya varıncaya kadar ihramdan
çıkmamıştır. Nitekim, Kays, bu hadis hakkında şöyle demiştir: "Muâviye'nin
"Hz. Nebiin saçlarını Safa ile Merve arasında tıraş ettim" demesini
halk kabul etmedi."[Nesâî, menâsik]
Hafız İbn Hacer'e göre
Kays önce bu hadisi mânâ olarak rivayet etmiş sonra bu hadisin hadis
otoritelerinin tasvibine mazhar olmadığını görmüştür.[İbn Hacer, Feihu'I-Bârî,
III, 368.]